ARAP KARDEŞLERİMİZ


  Arap Ayaklanması
Ana madde: Arap Ayaklanması
İlk tayin yeri olan Kahire'de İngiliz Askeri Haberalma Servisi için çalıştı. Araplarla olan sıcak ilişkileri Lawrence'ı, İngiliz ve Arap kuvvetleri arasındaki irtibat subaylığı görevi için biçilmiş kaftan kılıyordu. Ekim 1916'da, Arap millî faaliyetlerini rapor etmesi için çöle gönderildi.

Mekke şerifi Hüseyin bin Ali'nin oğlu Emir Faysal komutasındaki düzensiz birliklerle birlikte Osmanlı ordusuna karşı gerilla mücadelesi verdi. Arapları, Medine'deki Osmanlı muhafız birliklerini şehirden çıkarmamaları konusunda ikna etti. Böylece Araplar, şehre malzeme getiren Hicaz demiryoluna yaptıkları saldırılara ağırlık verebildiler. Şehri savunmakla meşgul olan Osmanlı askerlerini diğer yandan da demiryolunu tamir etmek zorunda bırakmak suretiyle oyaladılar. Lawrence, Akabe ve Şam'ın işgalinde de önemli rol aldı.

Araplarla geçirdiği zaman zarfında, gelenek ve yaşantılarına bayağı adapte oldu. Deve ile seyahat edip, sıkı bir dostluk kurduğu Prens Faysal'ın hediye ettiği yerel kıyafetleri giymeye alıştı.

I. Dünya Savaşı'nın sonlarında İngiliz hükümetini, Arapların bağımsızlığının İngilizlerin yararına olduğuna ikna etme konusunda oldukça başarılı oldu.

Efsanenin Yayılışı
Lawrence, 1918'de savaş muhabiri Lowell Thomas'ın belgesel film ve fotoğraflar çekmesine yardımcı oldu. Savaştan sonra bu belge niteliğindeki fotoğraf ve filmlerle dünya turuna çıkan Lowell Thomas, oldukça yüksek kazançlar elde etti.

Lowell Thomas'ın Lawrence'ı büyük bir kahraman gibi göstermesi, Lawrence'ın da kendi anılarında bölgede daha önceden yüzlerce İngiliz ajanı tarafından yapılmış birçok şeyi kendine mal etmesi Lawrence'ın tanınmasını sağladı.

Öyle ki sonradan Lawrence'ı kaleme alan yazarlar yeri geldiğinde Lawrence'ı gerilla savaşının mucidi olarak kabul etmişlerdir.[kaynak belirtilmeli]

Bilgeliğin Yedi Sütunu, bunun haricinde ikisi çeviri olan birkaç kitabı daha bulunan Lawrence'ın başyapıtıdır. 1919 yılında All Souls Koleji'nde araştırma yapma şansı verilmiş, bu çalışmaları yedi yıl sürmüştür. Kitap, Lawrence'in savaş anılarından müteşekkildir ancak bazı kısımları askerî strateji, Arap kültürü ve coğrafyasıyla ilgili denemeler de içermektedir. Kitap oldukça yoğun ve karmaşık bir kelime örgüsü ile yazılmış, yer yer acıklı, yer yer komik öğeler içeren önemli bir yapıttır.

Lawrence, notlarını kaybettiği için kitabı üç defa yazmak zorunda kalmıştır. Öyküsel anlatımında gerçek ile fantaziyi ayırt etmek zaman zaman zor olmaktadır. Gerçekle hayali karıştırmaktan zevk aldığı aşikârdır. Kendisiyle olan iç hesaplaşmaları yer yer kendisini küçümsemesine ve yer yer de Arap İsyanı'nda aldığı rolü abartmasına neden olmuştur. Bu anlamda kitap hem otobiyografi olarak hem de tarih ve psikoloji açısından önemli bir yapıttır.

Lawrence'in abartma alışkanlığı, biyografisini yazan yazarlar ve diğer araştırmacıları zaman zaman anlaşmazlığa düşürmüştür. Kitabında süslü bir anlatımla dile getirdiği iddiaların bir kısmı sonradan yalanlanmış ve aksi ispat edilmiştir. Sina Çölü'nü iki günde geçtiği iddiası ve birçok savaş yarası olduğu iddiası bunlardan ikisidir. Gerçekte bu yolculuk üç gün sürmüştür ve sadece birkaç savaş yarası vardır.

Arap İsyanı'na katıldığı doğrudur ancak bu isyanın temel taşlarından biri, hatta ilham perisi olduğu iddiası doğru değildir. Almanlar Arap İsyanı'nı her yönüyle anlatan 12 ciltlik bir rapor hazırlamışlardır. Bu büyük raporda Lawrence'ın adına bile rastlanmaz. Buna rağmen Araplar, etkisi olduğunu kabul ederler.

George Bernard Shaw, Lawrence'a kitabını düzenlemesinde yardımcı olmuş ve gramer hatalarını düzeltmiştir. Lawrence kitabının önsözünde Shaw'a ve eşine hiç istemediği halde teşekkür etmiştir.

Arap kardeşlerimiz dediğimiz insanlar osmanlı ordusunu arkadan hançerlemişlerdir bu da tarihi belgesidir okuyup anlayana
ne mutlu bu gün ülkemizde Arap hayranlığı tavan yapmıştır bu bilgiler Türk Genelkurmay Harp Tarihi arşivinde mevcuttur bunu
bahçelininde çok iyi okumasını isterim

Yorumlar

karaip korsanları

Karaçay - Çerkesya